Tel Aviv Üniversitesi Araştırması, Eozinofilik Özofajit'te TSLP'yi Anahtar Faktör Olarak Belirledi, Yeni Tedavi Yolları Sunuyor

Düzenleyen: Dmitry Drozd

Tel Aviv Üniversitesi'nden araştırmacılar, yemek borusunun kronik inflamatuar bir hastalığı olan Eozinofilik Özofajit'in (EoE) gelişiminde Timik Stromal Lenfopoietin'in (TSLP) merkezi rolünü ortaya çıkardı. Bu keşif, hastalığın patofizyolojisine dair anlayışımızı derinleştirmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni ve hedefe yönelik tedavi stratejilerinin geliştirilmesi için umut verici bir yol açıyor. Bulgular, alerjik hastalıkların tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildiği bir dönemde, dupilumab ve etrasimod gibi tedavilerin etkinliğiyle de örtüşüyor.

EoE, alerjenlere verilen anormal bir immün yanıt sonucu yemek borusunda eozinofil adı verilen beyaz kan hücrelerinin birikmesiyle karakterize edilir. Bu durum, yutma güçlüğü, göğüs ve karın ağrısı gibi semptomlara yol açabilir ve çocuklarda büyüme geriliklerine neden olabilir. Son yıllarda, özellikle İsrail ve Batı dünyasında EoE'nin görülme sıklığında belirgin bir artış gözlemlenmektedir. Tel Aviv Üniversitesi'ndeki Gray Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden Profesör Ariel Munitz ve doktora öğrencisi Anish Dsilva liderliğindeki ekip, EoE hastalarının yemek borusu dokularında yüksek seviyelerde TSLP bulunduğunu tespit etti. TSLP, genellikle alerjenlere yanıt olarak epitel hücreleri tarafından salgılanan bir sitokindir ve immün hücreleri aktive ederek inflamasyona yol açar. Araştırmacılar, deneysel modellerde TSLP'nin nötralize edilmesinin veya bloke edilmesinin, yemek borusundaki eozinofil birikimini önemli ölçüde azalttığını ve hastalığın semptomlarını hafiflettiğini gözlemledi. Hatta bazı durumlarda hastalığın hiç gelişmediği görüldü. Bu bulgular, TSLP'nin EoE'nin gelişiminde kritik bir düzenleyici olduğunu güçlü bir şekilde desteklemektedir.

Bu çalışma, EoE'nin tedavisinde yeni bir dönemin kapılarını aralarken, mevcut tedavi yaklaşımlarındaki ilerlemeler de dikkat çekiyor. Örneğin, dupilumab, EoE tedavisinde FDA tarafından onaylanmış bir biyolojik ilaç olup, hem histolojik hem de semptomatik iyileşmeler sağlamaktadır. Benzer şekilde, etrasimod adlı oral selektif S1P reseptör modülatörü de yapılan klinik çalışmalarda umut verici sonuçlar göstermiş, 52 haftalık takipte histolojik ve endoskopik iyileşmeler sağlamış ve iyi tolere edilmiştir. Bu gelişmeler, Mayıs 2025'te The Lancet Gastroenterology & Hepatology'de yayınlanan çalışmalar ve 2025 AAAAI/WAO Ortak Kongresi'nde sunulan verilerle de desteklenmektedir. EoE alanındaki önde gelen uzmanlar, TSLP'nin bu hastalığın altında yatan mekanizmalardaki rolünün anlaşılmasının, gelecekteki tedaviler için büyük önem taşıdığını belirtiyor. TSLP'yi hedef alan tedavilerin, hastalar için daha az yan etkiye sahip ve daha etkili bir tedavi seçeneği sunabileceği düşünülüyor. Bu araştırmalar, İsrail Bilim Vakfı, ABD-İsrail İkili Bilim Vakfı ve Azrieli Vakfı Kanada-İsrail gibi kurumların destekleriyle yürütülmüştür.

Sonuç olarak, Tel Aviv Üniversitesi'nin bu çığır açan araştırması, TSLP'nin EoE'nin gelişimindeki kritik rolünü vurgulayarak, hastalığın tedavisinde yeni ve umut verici bir hedef sunmaktadır. Bu ilerlemeler, EoE ile mücadele eden hastalar için daha etkili ve hedefe yönelik tedavi seçeneklerinin geliştirilmesine olanak tanıyarak, yaşam kalitelerini önemli ölçüde iyileştirme potansiyeli taşımaktadır.

Kaynaklar

  • Mirage News

  • Disease Burden and Spectrum of Symptoms that Impact Quality of Life in Pediatric Patients with Eosinophilic Esophagitis

  • Role of TSLP in an Experimental Mouse Model of Eosinophilic Esophagitis

  • Dupilumab Shows Efficacy in Eosinophilic Esophagitis Regardless of Food Elimination Diets

  • Etrasimod Shows Promise in Eosinophilic Esophagitis

Bir hata veya yanlışlık buldunuz mu?

Yorumlarınızı en kısa sürede değerlendireceğiz.