Güney Kore'nin önde gelen internet holding şirketi Kakao, Kaia blok zinciri üzerinde bir Kore Wonu (KRW) destekli stabilcoin çıkarma hazırlıklarını sürdürüyor. Bu hamle, şirketin dijital para birimini 49 milyonu aşkın aylık aktif kullanıcıya sahip geniş ekosistemine entegre etme hedefinin bir parçası. Ancak bu girişim, Güney Kore'nin stabilcoinlere yönelik dinamik ve gelişen düzenleyici ortamında gerçekleşiyor.
Kakao'nun Kaia blok zinciri üzerindeki stabilcoin hazırlıkları, Klaytn ve Finschia blok zincirlerinin birleşmesinden oluşan Kaia'nın yönetişim konseyinde yer almasıyla daha da belirginleşiyor. Şirket, Kore Fikri Mülkiyet Ofisi'ne "KRWGlobal", "KRWGL", "KRWKaia" ve "KaKRW" gibi çeşitli KRW stabilcoin isimleri için ticari marka kaydettirdi. Bu adım, dijital KRW'yi ödemeleri, havaleleri ve zincir üstü işlemleri kolaylaştırmak amacıyla Kakao'nun hizmetlerine entegre etme stratejik niyetini gösteriyor.
Güney Kore hükümeti, Haziran 2025'te kabul edilmesi beklenen Dijital Varlık Temel Yasası ile stabilcoin ihraççıları için asgari öz sermaye gibi gereklilikler öngören bir çerçeve çizdi. Bu yasa taslağı, stabilcoin rezervlerinin iflas durumunda korunmasını ve güçlü rezerv yönetimi sağlanmasını zorunlu kılıyor. Yasa, stabilcoin ihraççıları için 500 milyon won (yaklaşık 368.000 ABD Doları) gibi bir asgari öz sermaye şartı getiriyor. Bu düzenlemeler, ülkenin dijital varlık piyasasında şeffaflığı ve rekabeti artırmayı amaçlıyor.
Ancak, Güney Kore Merkez Bankası (BOK) bu gelişmelere temkinli yaklaşıyor. BOK Valisi Lee Chang-yong, won destekli stabilcoinlerin döviz piyasası istikrarı ve bankacılık sektöründeki yapısal değişiklikler üzerindeki potansiyel etkileri konusunda endişelerini dile getirdi. Lee, KRW stabilcoinlerin ABD doları destekli stabilcoinlerle kolayca değiştirilebilmesinin döviz yönetimini zorlaştırabileceğini ve para politikası kontrolünü etkileyebileceğini belirtti. Merkez bankası ayrıca, stabilcoinlerin ödeme ve takas fonksiyonlarını bankacılık sektöründen çıkarıp gayri bankacılık sektörlerine kaydırması riskine dikkat çekiyor. BOK, stabilcoinlerin kademeli olarak, öncelikle bankalar tarafından ihraç edilmesi ve kamu zincirlerindeki mevduat tokenlarının incelenmesi yönünde bir yaklaşım öneriyor.
Bu gelişmeler, küresel çapta dijital varlıkların finansal sistemlere entegrasyonu ve düzenlenmesi yönündeki artan eğilimin bir yansıması olarak görülüyor. Güney Kore'nin sıkı KYC/AML yönergeleri ve Sanal Varlık Kullanıcı Koruma Yasası gibi mevcut düzenlemeleri, ülkenin dijital varlıklar alanında proaktif bir rol üstlendiğini gösteriyor. Kakao'nun stabilcoin hamlesi, ülkenin dijital finansal ekosistemini dönüştürme potansiyeli taşırken, düzenleyici belirsizliklerin ve Merkez Bankası'nın endişelerinin nasıl ele alınacağı, bu girişimin başarısında kritik rol oynayacak. Kakao'nun geniş kullanıcı tabanı ve Kaia blok zincirinin teknik altyapısı, bu yeni finansal enstrümanın benimsenmesi için güçlü bir zemin hazırlıyor.