Bitcoin (BTC), 15 Temmuz 2025 itibarıyla küresel kripto para piyasasında 120.000 dolar ve hatta 123.000 dolar seviyelerini aşarak tarihi zirvelerine ulaştı. Bu dikkat çekici yükseliş, büyük ölçüde kurumsal yatırımcıların ilgisinin artması, ABD'de kripto paralarla ilgili yasal düzenlemelerin olumlu yönde ilerlemesi ve teknolojik gelişmelerle destekleniyor.
Özellikle ABD Temsilciler Meclisi'nin Temmuz ortasında kabul ettiği ve Başkan Trump'ın 19 Temmuz'da imzaladığı stabilcoin düzenlemelerini içeren GENIUS Yasası gibi gelişmeler, sektöre yönelik önemli bir yasal netlik sağladı. Bu yasa, ödeme stabilcoinlerini düzenleyen ilk kapsamlı federal çerçeveyi oluşturarak, ihraççıların ABD doları veya Hazine menkul kıymetleri gibi yüksek kaliteli likit varlıklarda 1:1 rezerv bulundurmasını zorunlu kılıyor.
Standard Chartered gibi küresel bankaların kurumsal yatırımcılar için spot Bitcoin ve Ethereum alım satım hizmetleri sunmaya başlaması, geleneksel finansın dijital varlıklara entegrasyonunda önemli bir adım olarak görülüyor. Bu hamle, bankanın dijital varlık sektöründeki artan varlığını ve müşteri talebine yanıt verme çabasını gösteriyor. Standard Chartered'ın bu alandaki öncü rolü, diğer finans kuruluşlarının da benzer hizmetleri değerlendirmesi için bir teşvik niteliği taşıyor.
Kurumsal benimsemenin bir diğer göstergesi olarak, küçük cüzdanlara sahip yatırımcıların (100 BTC'den az tutanlar) yeni ihraçtan daha hızlı Bitcoin biriktirdiği gözlemleniyor. Bu durum, bireysel yatırımcıların da piyasaya olan ilgisinin devam ettiğini ve birikimlerini Bitcoin'de değerlendirdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, BioSig'in tokenleştirilmiş emtialar için 1.1 milyar dolarlık finansman anlaşması gibi gelişmeler, blok zinciri teknolojisinin geleneksel finansal varlıklarla entegrasyonunun hızlandığını gösteriyor. Bu anlaşma, emtia piyasasının dijitalleştirilmesi ve likiditesinin artırılması potansiyelini vurguluyor.
ABD'de Cumhuriyetçilerin ilan ettiği "kripto haftası" ve bu süreçte kabul edilen yasalar, sektöre yönelik olumlu bir atmosfer yarattı. Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın kripto para birimlerine olan desteği ve bu alanda daha fazla Amerikan liderliği vurgusu, piyasadaki iyimserliği artırıyor. Trump'ın, ABD'yi "dünyanın kripto başkenti" yapma vizyonu ve dijital varlıkları stratejik bir rezerv olarak kullanma planları, bu alandaki gelişmeleri daha da hızlandırıyor.
Bu gelişmeler, Bitcoin'in sadece bir spekülatif varlık olmaktan çıkıp, kurumsal yatırımcılar ve düzenleyici çerçeveler tarafından giderek daha fazla benimsenen bir ana akım varlık haline geldiğini gösteriyor. Öte yandan, Güney Kore'nin de dijital varlık ekosistemini geliştirmeye yönelik adımlar atması, küresel düzeyde kripto paralara yönelik artan ilginin bir başka kanıtı. Ülkenin beş yıllık planında dijital varlık ekosisteminin inşasını ulusal bir öncelik olarak belirlemesi, bu teknolojinin gelecekteki finansal sistemdeki yerini pekiştiriyor. Bu gelişmeler, Bitcoin'in sadece teknolojik bir yenilik olmanın ötesinde, küresel finansal manzarayı yeniden şekillendiren önemli bir güç haline geldiğini ortaya koyuyor.