Mayıs ve Haziran 2025'te Gazze Şeridi'nde İsrail'in askeri operasyonları yoğunlaşarak ciddi insani sonuçlara yol açtı. İsrail'in saldırıları, özellikle Gazze Şehri'nin Al-Daraj ve Al-Zaytoon mahallelerinde yerleşim alanlarını hedef alarak yüzlerce Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu. Mayıs ayında gerçekleşen saldırılarda 100'den fazla Filistinli hayatını kaybederken, Haziran ayında batı Gazze Şeridi'ndeki yerleşim bölgelerine yönelik hava saldırıları sonucu en az 3 kişi yaşamını yitirdi. İsrail Savunma Bakanlığı, "Gazze İçin İnsanlık" operasyonunun başlangıcından bu yana binden fazla Filistinliyi öldürdüğünü bildirdi. Ancak ABD'li yetkililer, bu operasyonun insani yardımı gizli amaçlar için kullandığını ve hukuka aykırı bir durum yarattığını belirtti. Bu durum, operasyonun gerçek niyetine ve insani yardım sağlama konusundaki etkinliğine dair soruları gündeme getiriyor.
Temmuz 2025'te yayınlanan bir rapora göre, İsrail'in operasyonları sonucunda Gazze'de yaklaşık 1.76 milyon insani yardım paketi dağıtılmasına rağmen, bir milyondan fazla Filistinli ciddi insani koşullarla mücadele ediyor. Bu durum, yardım dağıtımının etkinliği ve operasyonların insani krizi hafifletmedeki rolü hakkında endişeleri artırıyor. Tarihsel bağlamda, 1967'den beri devam eden İsrail işgali, Gazze'deki mevcut insani krizi daha da derinleştiren temel faktörlerden biridir. Bu uzun süreli işgal, Filistin topraklarında yaşayan halkın temel haklarını kısıtlamış ve ekonomik kalkınmayı engellemiştir. Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki kıtlık iddialarını "Hamas'ın dezenformasyon kampanyası" olarak nitelendirerek reddetti. Hamas'ın ise İsrail'i sivilleri kasıtlı olarak aç bırakmakla suçladığı belirtiliyor. Bu karşılıklı suçlamalar, çatışmanın karmaşık doğasını ve bilgi savaşının etkisini gözler önüne seriyor. Uluslararası toplum, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması ve sivillerin korunması çağrılarını sürdürmektedir.