Ağustos 2025'te Çin ve Brezilya, ABD'nin Brezilya ürünlerine uyguladığı %50'lik gümrük vergilerine bir yanıt olarak ekonomik işbirliği ve stratejik uyum temelinde ilişkilerini önemli ölçüde derinleştirdi. Bu gelişmeler, iki ülke arasındaki ticaret, teknoloji ve tarım alanlarındaki işbirliğinin artmasıyla birlikte BRICS çerçevesindeki ortak hedeflere olan bağlılığı da vurguluyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 6 Ağustos 2025 itibarıyla Brezilya'dan ithal edilen ürünlere, özellikle kahve ve sığır eti gibi kritik ihracat kalemlerine %50 gümrük vergisi uygulama kararı, Brezilya'yı alternatif pazarlar aramaya ve Çin ile olan bağlarını güçlendirmeye yöneltti. Bu durum, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva'nın Mayıs 2025'te Çin'e yaptığı ve ticaret, altyapı, teknoloji ve tarım sektörlerini kapsayan 20 anlaşmanın imzalanmasıyla sonuçlanan ziyaretiyle daha da pekişti. Çin'in bu süreçte Brezilya'dan distile kurutulmuş tahıl (DDGS) ithalatını onaylaması, ekonomik işbirliğinin somut bir göstergesi oldu.
Temmuz 2025'te Brezilya'nın ev sahipliği yaptığı 17. BRICS Zirvesi, bu stratejik işbirliğinin önemli bir platformu haline geldi. Zirvede, küresel yönetişim reformu, çok taraflılık ve Küresel Güney'in daha fazla temsili gibi konular ele alınırken, korumacı ticaret uygulamalarına karşı ortak bir duruş sergilendi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ve Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira arasındaki telefon görüşmeleri, stratejik karşılıklı güven ve işbirliğinin önemini vurgulayarak, bu iki ülkenin küresel ekonomik dinamiklerdeki rolünü pekiştirdi.
Analistler, ABD'nin Brezilya'ya yönelik gümrük vergilerinin küresel sığır eti ticaret akışlarını yeniden şekillendireceğini öngörüyor. Bu gelişmeler, Çin ve Brezilya arasındaki derinleşen stratejik ortaklığın, ABD'nin ticaret politikalarının yarattığı zorluklar karşısında ekonomik dayanıklılık oluşturma ve ticaret ortaklıklarını çeşitlendirme yönündeki bilinçli bir çaba olduğunu gösteriyor. Bu işbirliği, küresel ticaret dengelerinde bir yeniden yapılanmaya işaret ederken, aynı zamanda BRICS gibi platformların ekonomik kalkınma ve uluslararası işbirliği için alternatif yollar sunduğunu ortaya koyuyor. Bu stratejik yakınlaşma, her iki ülkenin de küresel sahnede daha güçlü ve bağımsız bir duruş sergilemesine olanak tanıyor.