Yeni araştırmalar, kronik stres ile sigara kullanımı arasında güçlü bir bağ olduğunu ortaya koyuyor. Sigara içen bireylerin, içmeyenlere kıyasla daha yüksek stres seviyelerine sahip olduğu gözlemlenirken, bu durum nikotin bağımlılığının tetiklediği bir kısır döngüye işaret ediyor. Nikotinin sağladığı geçici rahatlama hissi, ardından gelen yoksunluk belirtileriyle birleşerek stresi artırıyor ve bu da tekrar sigara yakma isteği doğuruyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan uzun soluklu bir çalışma, aile, finansal ve iş kaynaklı psikososyal stresin, sigara kullanımının devamlılığı ve bırakma çabalarının başarısızlığı ile güçlü bir korelasyon gösterdiğini ortaya koydu. Araştırmalar, yüksek stres seviyelerinin, sosyoekonomik durumdan bağımsız olarak, sigara içme olasılığını neredeyse iki katına çıkardığını belirtiyor. Stres tepkileri ve dikkat dağınıklığı yaşama eğilimi de sigarayı bırakma sonrası nüks oranlarıyla yakından ilişkili bulunmuştur.
Özellikle genç yetişkinlerde, strese bağlı risk alma veya dikkatini toplama güçlüğü yaşayan bireylerin, sigarayı bıraktıktan sonra tekrar başlama olasılıkları daha yüksek. Bu durum, stres yönetimi becerilerinin sigara bırakma sürecindeki önemini vurguluyor. Uzmanlar, sigarayı bırakmanın sadece kanser riskini azaltmakla kalmayıp, uzun vadede stres seviyelerini düşürerek genel ruh halini iyileştirdiğini ve anksiyeteyi azalttığını belirtiyor.
Stresle başa çıkmak için mindful nefes egzersizleri, kısa süreli fiziksel aktiviteler ve yeterli sıvı alımı gibi yöntemler öneriliyor. Bu destekleyici stratejiler, bireylerin sigara bağımlılığı döngüsünü kırmalarına ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, sigara içmeyenlerin, sigara içenlere kıyasla daha az stresli olduklarına dair bulgular, sigaradan uzak durmanın genel bir iyilik hali üzerindeki olumlu etkisini desteklemektedir.
Yapılan bir araştırmada, sigara içenlerin %42'sinin ruhsal hastalığı olan kişiler olduğu iddia edilmiş olması da bu ilişkinin karmaşıklığını göstermektedir.