Duygusal bağımlılık, bireylerin partnerleri olmadan hayatta kalamayacaklarını hissetmeleri durumunu ifade eder ve bu durum, çoğu zaman zararlı ilişkilerde bile devam eder. Psikolog Silvia Congost, bu durumun yol açtığı acıyı vurgularken, iyileşme için uygulanabilecek yöntemlerden bahsediyor.
Toksik ilişkilerin belirtilerini fark etmek iyileşmenin ilk adımıdır. Bu belirtiler arasında saygısızlık, kontrolcü davranışlar, aile ve arkadaşlardan izole edilme ve terk edilme korkusu yer alır. Bu işaretler gözlemlendiğinde, psikolojik zararların önüne geçebilmek için ilişkiye son vermek hayati önem taşır.
Congost'a göre iyileşmenin anahtarı "sıfır iletişim" yaklaşımıdır; yani eski partnerle tüm iletişimin kesilmesidir. Bu durumu, alkol bağımlısının alkolden tamamen uzak durmasına benzetiyor. İletişim devam ettiği sürece iyileşme zorlaşır. Ayrıca özgüvenin yeniden inşası önemlidir, çünkü düşük özgüven duygusal bağımlılığı artırır. Profesyonel destek almak ve öz farkındalık geliştirmek, sağlıklı ilişkiler kurmanın temel taşlarıdır.
Türkiye’de de özellikle gençler arasında, duygusal bağımlılık nedeniyle yaşanan psikolojik sıkıntılar artış gösteriyor. Bu bağlamda, ailelere ve gençlere yönelik psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması kritik bir adım olarak görülmektedir.
Uzmanlar, farkındalığın artırılması ve toplumda ruh sağlığının öneminin kavranmasıyla, daha sağlıklı bireyler ve ilişkiler oluşturulabileceğine dikkat çekiyor.